EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ SANDIKTIR

24 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve 27. dönem Milletvekili genel seçim çalışmalarına İnegöl’de devam eden İçişleri eski Bakanı, AK Parti Bursa Milletvekili Efkan Ala, İnegöl’de faaliyet gösteren Ada Koltuk firmasını ziyaret ederek, çalışanlarla bir araya geldi.

Önceki gün gerçekleşen ziyarette İçişleri eski Bakanı Efkan Ala’ya, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Belediye Başkanı Alper Taban, Başkan Vekili Turgay Yel, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Ersan ve parti yöneticileri eşlik etti.

MALKAÇ’TAN BAŞARI DİLEĞİ

Eski Bakan Ala’yı fabrika binası girişinde karşılayan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İnegöl Şube Başkanı, Ada Koltuk firması sahibi Halil Malkaç, “Seçim çalışmaları kapsamında işyerimize gelen İçişleri eski Bakanımız Efkan Ala’ya ve beraberindekilere teşekkür ediyorum. 24 Haziran seçimlerinde başarılar diliyorum” dedi.

ARTIK KOALİSYONLARI KONUŞMAZ HALE GELDİK

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ise, “24 Haziran’da bir seçim yapılacak. Vatandaşlarımız belki bir seçim daha geldi gibi düşünebilir ama bu seçimin önemine binaen ulaşmadığımız vatandaşımız, hemşerimiz kalmaması gerekiyor. Herkese derdimizi, meramımızı anlatabilmemiz gerekiyor. Onun içinde Bakanımız bugün şehrimizde. Bugüne kadar samimiyetler, gayretle, özveriyle Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu kadrolar, bu ülkede 15 yıllık zaman içerisinde ulaşılması güç, geçmişteki hangi veriyle karşılaştırırsanız karşılaştırın hepsinin üzerinde işler başardılar. Bunlar sizlerin de onayı ve desteğiyle gerçekleşti. Biz bu uyumun bundan sonrada sistemli bir hale dönüşebileceği bir ortama kavuşacağı 24 Haziran seçiminin çok önemli olduğunu ben bir kez daha ifade ediyorum. Her seçim kendi içinde önemlidir. Ama bu seçim yeni bir yönetim anlayışı, yeni bir Türkiye, kalkınan, büyüyen, hiçbir şekilde ara vermeden istikrarı da hiçbir şekilde akamete uğramadan yoluna devam eden bir ülke olsun istiyoruz. AK Partiyle beraber artık koalisyonları konuşmaz hale geldik. Bakın bugün İtalya’da hükümet kuramıyorlar. Bugün Avrupa’nın merkezindeki bir ülke artık koalisyonlardan ötürü ülkeyi yönetemez hale geldi. Dolayısıyla biz doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum. Yaptıklarımız ortada. Çok daha güzel projeler arkadan geliyor. Cumhurbaşkanımız bugüne kadar neyi vaat ettiyse bu kadrolarla beraber gerçekleştirildi. Onun için sizlerin desteğine eskisinden daha fazla ihtiyacımız var” diye konuştu.

ARTIK HASAT ZAMANI

Her seçimin Türkiye’nin önündeki engellerin bir bir kaldırıldığı önemli kilometre taşı olduğunu belirten AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ise, “24 Haziran’da da önümüzdeki bir engeli kaldıracağız. Biz engelleri nasıl kaldırıyoruz? Bizim önümüze engeller kondukça biz millete gidiyoruz. Millet diyor ki, Recep Tayyip Erdoğan’a devam, AK Parti’ye devam. Bunu gören içte, dışta bize karşı olan, bu milletin önünde olanları hepimiz biliyoruz. ABD, İsrail, Avrupa Birliği ne derseniz deyin. Dertleri Türkiye büyümesin, gelişmesin. Türkiye büyüyüp, gelişirse bize rakip olur, bizim pastamızdan daha fazla pay alır düşüncesindeler. Ada Koltuk daha büyük olur. Ada Koltuk büyürse İtalyan firmalarına rakip olur. İtalyanlar mal satamazsa, Türkiye zengin olur, Ada Koltuk ve çalışanları zengin olur. Bu millet hak ettiği yere hepimizin azmi ve kararlılığıyla yükselecek. Biz kararlı bir milletiz ve biz birbirimize yeteriz. Biz kendi kararımızı kendimiz veririz. Bu millet 1071’de, 1299’da, 1453’te verdi. 1920’de meclisi açarken de, 1923’te Cumhuriyeti ilan ederken de verdi. 14 Mayıs 1950 elini kaldırarak ‘Artık yeter. Sözde, karar da milletindir’ diyerek verdi. 1980’de darbe yapıldı. Darbeciler istikamet verdi. Paşaya oy verin dediler. Millet dedi ki, dur ben istediğime oy veririm. Turgut Özal’a hiç şans vermiyorlardı ama yüzde 46’yla millet istediğini iktidara getirdi. Artık milletin önünde kimse duramayacak. Artık hasat zamanı. Vakit Türkiye vakti diyoruz ya, hakikaten vakit hasat zamanı. Ektik, suladık, büyüttük, başkalarına bunu üstünden tırpanlamasına müsaade ederek mahsulü heba etmeyelim. Mahsulü gelin hep beraber toplayayım. Hep beraber nimetten istifade edelim” diye konuştu.

EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ SANDIKTIR

En önemli varlığımızın, en büyük gücümüzün sandık olduğunu ifade eden İçişleri eski Bakanı Efkan Ala ise, “Bereket ki, Türkiye’de seçimler sık sık oluyor. Keşke Irak’ta da, Suriye’de de, Mısır’da da, Libya’da da yani ayda bir seçim yapsalardı ama bu hale gelmeseydiler. Bizim bir kere şunu tespit etmemiz gerekiyor; en önemli varlığımız, en büyük gücümüz o sandık. Bende dahil hepimiz seçmeniz ve gidip oyumuzu veriyoruz. Ama bu verdiğimiz oylar o kadar kıymetli ki, o toplamda milletin iradesini ortaya çıkarıyor. Ve şimdi hem fikiriz; sandıktan kim çıkarsa memleketi belli bir süre o yönetecek. Beğenirsek yola devam diyeceğiz, beğenmezsek başkasını seçeriz. Bu başlı başına en kıymetli varlığımız. Nereden biliyoruz? Dünyada toplam petrolün yüzde 70’i İslam ülkelerinde. Bu rakamın yüzde 9’u sadece Irak’ta. Irak ne hale geldi? Yüzde 5’i Libya’da. Bu ülkeler tarumar oldu. Ne için oldular? Petrol zengini, yerden petrol fışkırıyor. Niye en gelişmiş İslam ülkeleri arasında Türkiye var? Türkiye’de petrol yok. Yüzdeye girecek kadar yok. Peki ne oluyor da biz bu kadar gelişebiliyoruz? Ada Koltuk firmasını tebrik ediyorum. Çalışanlarını ve sahiplerini de tebrik ediyorum. 20’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Sizin emeğinizle ortaya çıkan ürün ülkenin gelişmesine katkıda bulunuyor. İslam ülkeleri arasında Türkiye’yi en gelişmiş ülke yapan nedir? Geçen seneler G-20 ülkesini topladık. Antalya’da düzenlenen toplantının başkanlığını da biz yaptık. Şimdi de hedefimiz dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girmek. Bunu neyle sağlayacağız? Görüyoruz ki, o petrolün olması, Güney Afrika’da altının çıkması önemli değil. En önemli şey yerin üstündeki insanın üretimini arttıracak bir iklim oluşturabiliyor musun? Onu neyle oluşturacaksın? Sandıkla, demokrasiyle….” Diye konuştu.

TÜRKİYE OLARAK HER TÜRLÜ İSTİKRARI YAKALADIK

Eski Bakan Ala sözlerine şöyle devam etti: “Kardeşim birbirimizle didişmeyeceğiz, şiddet kullanmayacağız. Biz karar verdik. Türkiye’de 81 milyon olarak sandıktan kim çıkarsa ülkeyi o yönetecek. Eskiden bu biraz fuluydu. Millet karar vermişti ama devletin içindeki bazı birimler anayasadan gücünü alan bazı kurumlar, müdahale ediyordu. Millet otobüsün içinde, birini sandıkça seçerek otobüsün şoför mahalline oturtuyordunuz. Şoför direksiyonu eline aldı mı yandan Anayasa Mahkemesi, öbür taraftan Genel Kurmay, aşağı taraftan Sayıştay sürekli direksiyona karışıyordu. Ya kardeşim millet bana bu yetkiyi verdi, bir yere kadar gideceğiz, rahat bırak da şunu bir kullanayım diyordu. Buna her seferinde müdahale ediliyordu. İşte bu dönemde Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başardığımız en önemli şey, artık o yandan yöreden, siyasetin dışından, şoför mahallinde yetkisi olmadığı halde oturduğu arka koltuktan direksiyona karışanlardan Türkiye’yi kurtardık. Eskiden herkes konuşurdu, en son bir devlet yetkilisi beklenirdi. Acaba Anayasa Mahkemesi ya da Genel Kurmay Başkanı ne diyecek? Şimdi öyle bir şeye bakılıyor mu? Kime bakılıyor, Cumhurbaşkanı ne diyecek? Cumhurbaşkanını kim seçiyor? Sizler seçiyorsunuz. Demek ki, artık bizim sandıkta verdiğimiz oylar Türkiye’nin yönetimi belirleme noktasına gelmiş. Bunu da hep birlikte biz sağladık. Türkiye istikrarlı bir şekilde yoluna devam edince kavga, gürültü, sıkıntı olsa bile bu sistem içerisinde çözülüyor. Onun için verdiğimiz oyun, önümüze konulan sandığın, oradan çıkan iradenin önce neler yapabildiğini hatırlamamız lazım. Ondan yoksun olan ülkelerin, sandık işini başaramayan ülkelerin de petrol ülkesi olsa bile, altın ülkesi olsa bile nasıl perperişan oldukları gözümüzün önünde yaşıyoruz. Sandıktan istikrarı çıkardığımızda Türkiye hep birlikte ilerliyor. Türkiye ilerledikçe gelirlerimiz artıyor. Ara sıra problemler yaşıyoruz. Tabi ki burası Osmanlıdan kalma. Bu bölgede neler olduğunu görüyoruz. Biz büyük bir devletiz. Büyük devletlerin büyük problemleri olur ama önemli olan onları çözerek yola devam etmektir. Bizde onları çözerek yola devam ediyoruz. Türkiye olarak her türlü istikrarı yakaladık. Dış güçlere fırsat vermeyecek 5 yıllık istikrarı hep birlikte işçisiyle, memuruyla ortaya koyarsak, 5 yıl sonra çok güzel bir ülkeye adım atmış oluruz.”

Yıldırım Gazetesi